Dostluğun Ötesinde..

Dostluğun ötesinde

Dostluğun ötesinde
İnsan mantığının üstünde tek taraflı bir fedakarlık, bir anlayış, yaradanın insanlara zor günleri için bahşettiği, hayvanların bizleri anlamadıkları halde gösterdikleri, ne kadar incitirsek incitelim değişmeyen, bir nebze eksilmeyen karşılıksız, ölçüsü olmayan bir sevgidir bu. Hayvanların insan sevgisi. Ya insanların hayvan sevgisi! Kusura bakmayın ama biz bu konuda onlar kadar gelişemedik, eksik kaldık veya bırakıldık, ben bundaki hikmeti ne anlayabildim, ne de çözebildim.
Geçenlerde, yazılarını takip ettiğim, 2007 için burcumla ilgili yıldızlardan okuyup yazdıkları inşallah olur dediğim, konusunda uzman ve değerli diye düşündüğüm bir yazar arkadaşımız benden sahipsiz ve çoğu bilinçsizce bakılıp terkedilmiş sokak hayvanlarını ve barınaklarını yazmamı istemesi üzerine bunu araştırıp yazabileceğimi söyledim.
Ben nerden bu konuya girdim, bir araştırayım dedim, karşıma neler çıkmadı ki... Katliamlar mı olsun, açlığa terkler mı olsun, şiddet mi olsun, işkence mi olsun, yahu bu insana yapılanı da geçmiş, geçmiş diyorum; hani insanı beslemek, ona bakmak, derdine koşmak ve bütün bunların ardından seni bir kalemde silip atabilmesi, onun için yapılanlar ne kadar zorsa, sonuçta onun yaptıklarını kabullenmek daha zordur, işte bu duygu hayvanlar da yoktur, çünkü sana kelek atma şansları ve böyle bir duyguları zaten yok. Kaldı ki insan senden yardım alamazsa, gider başkasından talep eder ve alır, hatta yeri gelince seni bile kötüler, ki hayvanların böyle bir iletişim kurma şansları da yok maalesef.
Bir diğer taraftan bu cici varlıklara ayırmanız gereken hafta da birkaç dakikayı geçmez, yardım etmek istedikten sonra bu dakikalara bile gerek kalmaz. Eviniz de pişen bir lokma yemekten arta kalan varsa onu sokağınızda bulunan bir köpeğin veya kedinin önüne koyabilirsiniz, kapı önünde değil, daha müsait bir alanda, hem o hayvan sürekli alışıp kapının önünde pineklemesin, hem siz de bundan ileride rahatsız olmayın çünkü ben bazı apartman sakinlerini biliyorum, tırsarlar, hayvanları kapının önünde görmekten, onlarla bu yüzden kavga etmeye de gerek yok, biz bunları kavga için yapmıyoruz. Neyse ben yine yolu şaşırdım, tekrar konuya döneyim.
Bu konuda o kadar çok yazılmış, çizilmiş, ki insan hakları beyannamesi gibi koskoca hayvan hakları beyannamesi de mevcuttur; okumak için aşağıdaki link'i tıklayın, korkmayın ısırmaz ama biraz yorabilir. İlgi beyanname "UNESCO" tarafından yayınlanmış, üstelik beynelmilel ama bizde takan kim, gerçi takmayanlara kızmamak lazım çünkü suçu cahilliklerine veriyorum, cahil olmasalardı böyle yapmazlardı, cahil olmayıp da yapanın zaten bir inancı ve imanı da yoktur. Böylelerini de vaka anında 5 kardeşle tanıştırmak her zaman işe yarar. Neyse! Siz hangi kategoriye girdiğinizi hiç düşündünüz mu, yoksa bunu düşünmeye zamanınız olmadı mı ? Bir düşünün, her iki kategori size uymadıysa bu yazımı okumaya devam edebilirsiniz, yok uydu diye düşünüyorsanız daha fazlasını okumayın çünkü bu yazım; beyinsiz iki ayaklı, hayvan bile olamamış yaratıkları hiç alakadar etmez.
Aşağıda derlediğim, muhtelif kaynaklardan alıntı açıklamaları sunuyorum, bilgilerinize...
* Ticari amaçla yapılan yığınsal köpek üretimi, tüm ülkelerde köpek sayısının artmasına yol açmıştır. Genişleyen pazarlama ağının da yardımı ile pek çok kişi, hiç fedakarlık yapmadan, kolayca köpek sahibi olmaktadır. Sonuçta sorumsuz köpek sahiplerinin sayısı artmış, sokak köpekleri sorunu ortaya çıkmıştır. Sokak köpekleri, özellikle çöp toplama sorununu çözememiş yerleşim merkezlerinde ve çevresinde, başıboş, sağlıksız, aç ve perişan dolaşan, kendi aralarında üreyip çoğalan sahipsiz hayvanlardır. (Barınak yöneticileri)
* Bugün 3'ü B.Şehir Belediyesi tarafından, 35'i İlçe ve Belde Belediyeleri tarafından, 4'ü de hayvansever kuruluşlar ve gönüllüler tarafından yapılmış toplam 42 barınak hizmet vermekte olup. bu barınaklarda; aşılama, kısırlaştırma, ve sahiplendirme gibi rehabilitasyon hizmetleri yürütülmektedir. Bu çalışma amaca ulaşıncaya ve sonuç alınıncaya kadar devam edecektir. (B.Şehir Belediyesi)
* Daha önce ifade edildiği gibi İstanbul İlimizde sokak hayvanlarının yaşama haklarına tüm medeni dünyada olduğu gibi, biz insanlara yakışır şekilde saygı gösterme, onları bir ön yargı ile potansiyel kuduz muamelesine tabi tutmama, bunun için hayvanların da yaşama hakkına saygılı, çağdaş, insani yaklaşım değerleri çerçevesinde, ancak onların aşırı derecede üremelerini kontrol altına alacak, ikibinli yıllara yakışır, çağın gerektirdiği bilimsel çözümlere, doğa yasalarına da uygun olarak birlikte yaşamanın yollarını izleyerek sonuca varmayı amaçlayan bu yönerge İstanbul Valisi'nin onayı ile yürürlüğe girer. (B.Şehir Belediyesi)
* Öte yandan belediyelerin desteği ile kurulan barınaklar arasında iyi örnekler olduğu kadar oldukça kötü örnekler de var. Çözüm, hayvanları bir yere kapatmaktan geçmiyor. Çözüm hep birlikte sokak hayvanlarının sorumluluğunu paylaşarak "ölçülü kısırlaştırma yapmaktan" ve "sokak hayvanlarının kent kültürünün bir dokusu olduğunu kabul etmek" ve kültürü korumak adına harekete geçmekte yatıyor. (Barınak yöneticileri)
* Acımasızlık, açlık, hastalık ve doğaya karşı mücadele eden sokak hayvanlarına imkanlarını zorlayarak bir çatı açan özel barınaklardan üçüne bu sayfalarımızda yer veriyoruz. Herhangi bir kurum ya da kuruluştan destek alamadıkları için gerçekten zor durumdalar. Ama her üç barınağın da yöneticisi tüm maddi zorluklara rağmen bakımını gönüllü üstlendikleri hayvanlara daha iyi koşullar sunabilme savaşımı içindeler.Bu barınaklar gerçekten de sizlerden destek ve ilgi bekliyor. Destek ile kastımız, her şey. (kedimveben web sayfası)
Bazen de aşağıdaki gibi olaylar da cereyan etmektedir ;
* Belediyeniz bünyesinde kurulan HAYVAN BARINAĞINDA açlıktan yavru ve ölmüş köpekleri yiyen diğer aç köpeklerin RESİMLERİ bizlerin eline ulaşmıştır. Böylesine İNSANLIK DIŞI, AHLAK DIŞI ve VİCDAN DIŞI bir olayın hiçbir mazereti olamaz. Hem siz yöneticiler için hem de buna dur diyemeyen biz sivil toplum kuruluşu mensupları için bir YÜZ KARASIDIR. (Barınak yöneticileri)
Duyarlı vatandaşların aşağıdaki link'e giderek, 24.06.2006 tarihinde yürürlüğe giren "Hayvanları Koruma Kanunu" hakkında daha fazla bilgi edinmeleri, bu tür şiddet ve benzeri kötü muamleye maruz kalan hayvanları ilgi mercilere (Belediye, Zabıta, gerekirse Valilik) bildirmelidirler, ki gerekli müdahale yapılsın, yapılmak zorundadır zira bunu açıkça belirten bir kanun var.
Bizim evde her zaman bir kedimiz olmuştu, ya annem almış, ya küçük kardeşim sokaktan getirmiştir, kardeşimin " Mary" adında bir sokak köpeği arkadaşı vardı, inanırmısınız; Her sabah okula beraber gider, bunca yolu tek başına dönerdi. Benim de köpeğim vardı ancak işyerim de ki bahçe'de bakıyordum, 6 aylıkken işlerimin ters gitmesiyle taşındım ve evde bakamıyacağım için onu Beşiktaş polis karakoluna hediye ettim oradan da eğitim kampına alındı. Bu aralar, oğlumun ufak yaşından dolayı evde ancak balık bakabiliyoruz, 1. kattaki komşunun kedisi her gün apartman kapısında bana denk gelir ya içeri girmek ya da dışarı çıkmak için, oğlumla bahçede pisi pisilerle oynamak bir zevk, hav havları da sadece uzaktan sevdiriyorum, ona hayvan sevgisini mutlak süretle aşılıyorum, vapurla karşıya geçerken hep fazladan bir simit alırım, martılara atmak için, sokakta da bir iki tane de köpeğimiz var, çoğumuz onlara yemek verir, geçenlerde kavga çıkmış, yabancının biri onlara tekme atmaya kalkışmış. Aslında biz onlarla iç içeyiz, sadece sıkıntılarımızdan dolayı farkedemiyoruz, yine de ara sıra onlarla ilgilenip kaybolmaya yüz tutmuş duygularımızı canlandırmamız gerekir.
Savunmasız her varlığa karşı yapılacak her saldırı, şiddet ve kötülük bu Dünya'dan dışarı çıkmadan, döner dolaşır bir şekilde yapanı bulur, buna "İlahi Adalet" denir. Bir de bunun Ahiret hesabı da vardır, bunu da unutmamak gerekir.
Sonuç olarak, bizlerin imkanı varsa bu tür hayvanlara yukarıdaki linklerden "Hayvan Barınaklarına" ulaşarak yardım etmek ya da arta kalan yemeklerimizle beslemek, bunları yapamıyorsak dahi biraz sevgi gösterebiliriz, aynı sevgiyi Allah'tan(cc) bulma umuduyla, onu da gösteremiyorsak tamamıyla uzak durmamız ve kötülük yapmamamız şarttır.
Sevginiz eksik olmasın.

posted under , , |

0 yorum:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Sercan Çoban. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Followers

Text Widget


Recent Comments